bugün
yenile
    1. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      şair, oyun yazarı ve diplomattır. en bilinen şiiri olan makber'i eşi fatma hanım'ın ölümü üzerine yazmış.
    2. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      harf inkilabından sonra hamid olan ismi hamit'e dönüşünce 'bu yaştan sonra adımızın sonuna it geldi' demiştir.
    3. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      eşi ölünce "makber"i yazıp,1 hafta sonra başka kadınla evlenen tanzimat edebiyatı şairimiz.
    4. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ''erkekler şiir yazarken kadınların güzelliğinden ilham alırlar. kadınlar aşk şiiri yazacakken ise karşılarında erkekler vardır.''
    5. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
    6. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      makberden bir hafta sonra evlenmesi olayı
    7. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      eşi öldükten sonra makber şiirini yazmıştır. fakat eşinin cenazesinde tanıştığı bir hanımla 40'ı çıkmadan evlenmiştir diye duymuştum.
      4doğru duymuşsun . - bayannego 24.04.2017 03:05:15 |#3280286
    8. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      eşinin vefatının üzerine üzüntüden makberi yazıp yine eşinin cenazesinde gördüğü kadınla iki hafta sonra evlenen şair
    9. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      şey değil mi bu ya karısının cenazesinde gördüğü bir hanımefendiyle, kadının kırkı çıkmadan evlenen şair. tam bir tezatlar şairi. ayrıca türk edebiyatında şair-i azam olarak tanınır. şiire metafizik ürpertiyi getiren şair olarak da bilinir belirli bir dil anlayışı yoktur. kimi zaman sade bir dil kimi zaman da arapça farsça tamlamaların yoğun olduğu bir dil kullanmıştır. validem adlı yapıtıyla türk edebiyatında ilk duraksız şiiri yazmıştır. tiyatroları da önemlidir.
    10. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      lisede bi arkadaşım adını söyleyemezdi bu adamın 'abdülhamit tarhanaaşı' derdi.
    11. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      aga sen git türk edebiyatının en hacimli ağıt niteliğindeki kitabını vefat eden eşin için yaz sonra 1 gün sonra başka birine aşık ol. oha diyorum yani.
    12. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hakkında yalan yanlış şeyler anlatılan şairdir. hamit, eşi fatma hanıma çok aşıktı ve onu kaybettikten sonra günlerce, haftalarca mezarının başından ayrılmamıştır. hatta bu dönemden sonra da makber adlı eserini kaleme almıştır. tekrar evlenmesi ile ilgili fatma hanımın vefatından sonraki 2 ila 5 yıl arasında olduğu rivayet edilir.
    13. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      karısının ölümünden sonra hemen cenazesinde birisini bulup evlendiği yönünde asılsız iftiralar atılan şairdir. gayet uzun bir süre sonra evleniyor oysa.
    14. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      can dündar’ın lüsyen isimli kitabını okuduktan sonra eşinin ölümünden kaç gün sonra evlendiğini ve lüsyen’in iç dünyasına dair ayrıntıları bulabilirsiniz. lüsyen, eşi öldükten sonra evlendiği kişidir.
      0Lucienne Hanım evlendiği son kişidir. Söz konusu efsane ilk eşi Fatma Hanım'ın ölümünün ardından hemen evlendiği yönünde. Makber'i yazdığı kişi. - kil donmesi olan kirpi 18.08.2020 19:55:16 |#3914251
    15. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Eşi öldükten sonra ''makber''i yazmıştır. Depresyondan hemen çıkmış olsa gerek 1 hafta içinde başka bir kadınla evlenmiştir. (bkz: kararlılık seviyem) (bkz: depresyon sürem)
      0Bu bilgi yanlış maalesef. - kil donmesi olan kirpi 23.03.2021 17:41:50 |#4128496
      0hadi ya edebiyat hocası anlatmıştı lisede insan inanıyo... bir miktar sarsıldım... - dam ustunde un eleyen 23.03.2021 19:32:17 |#4128525
      1Birkaç yıl Sonra evleniyor olması lazım hakkını yemeyelim adamın hjshsh - kil donmesi olan kirpi 23.03.2021 19:52:20 |#4128529
    16. 10
      +
      -entiri.verilen_downvote
      İnanılmaz bir patavatsızlığa imza atıp Atatürk'ten ağır bir ayar yemiş şairimiz. Falih Rıfkı Atay-Çankaya'sında Atatürk ile Abdülhak Hamid Tarhan arasında geçen şöyle bir olay vardır: --- spoiler --- Hamdullah Suphi Tanrıöver dostları uğruna pek kendini veren bir arkadaşımızdır. Atatürk'ü memleketin aydın takımı ile tanıştırmak için daima çalıştı idi. Bir gün kendisine rahmetli Yusuf Akçora'yı takdim etmek ister. Atatürk: - Adını işitirim ama, tanımıyorum. Kimdir bu zat? diye sorar. Hamdullah: - Mütefekkirlerimizdendir, cevabını verir. Yusuf Akçora hoş ve ciddî yüzü, gözlüğü, kısa sakalı ve çok defa üniversite kürsülerinde görünen kafası ile gerçekten bir ''mütefekkir''(düşünür)tipi idi. Atatürk derdi ki: - Mütefekkir kelimesini duymuştum, fakat mütefekkir denen bir kimse görmemiştim. Yanıma oturunca doğrusu içime bir ürküntü geldi. Bir mütefekkirle nasıl konuşmalı idi? Âdeta imtihan korkusu geçiriyordum. Biraz sonra gördüm ki pekâlâ sizinle olduğu gibi onunla da görüşülür. Sorduğu sualler kolay kolay cevap vereceğim şeylerdi. Nasıl rahat ettiğimi bilemezsiniz. Kendisinin gözünde birini daha, Abdülhak Hâmid'i de büyültmüştük. Şöhreti de eski ve azametli idi. Sıkılgan olan Atatürk onunla karşılaşmağa da hayli ehemmiyet vermişti. Hristiyan olan karısı ile geldi, sofraya oturdu. Bir iki kadehten sonra kendinden geçmişe benziyordu. Kabaca şeyler de söylüyordu. Meselâ sofrada birkaç Türk hanımı da varken, kendi eşini göstererek: - Var mıdır Türkler arasında böyle hanım? sözünü de ağzından kaçırdı. Atatürk yabancı ''eş''lerden hoşlanmazdı. Türk kadınının şerefini yükseltmek ve ona hiç tariz ettirmemek başlıca meraklarından biri olduğunu bilirdik. Bu söz üzerine kıpkırmızı kesildi. Bir fırtına kopmasından ürküyorduk. Misafir de yaşlı Kendini güçlükle tuttu. Başka bahislere geçti. Ondan sonra misafirle de pek alâkalı olmadı. Zaman hayli ilerlemişti. Misafir kendisinden galiba bir şey sordu. Sözünü iyi işitmiyen Atatürk: - Ne buyurdunuz beyefendi? dedi. +Bana beyefendi demeyiniz. - Ya ne diyelim efendim? +Sadece adam deyiniz. - İşte onu diyemediğim için beyefendi diyorum ya! s355-356 --- spoiler --- Okurken kahkaha attım. İnsan Atatürk'ten nasıl böyle bir laf yer olum. Korkunç.